Ne arayalım?

ARAMIZA KATILIN

BİZE ULAŞIN

Adres:

E-posta:

host/bin/bilisimlife.dll

iletisim@bilisimlife.net




 
Rserit
Developer
       
 1026  
 278

Insanoğlu Belgeseli (The Mankind) 1. Bölüm Notları

Merhabalar.
Insanlık tarihini çok iyi görebileceğimiz The Mankind belgeselinde ilk bölümün notlarını tuttum. Ateş, kasabalaşma, savaş gibi birçok konuları barındıran bölüm harikaydı.

Hikayemize başlayalım.

Evren, patlayarak meydana geldi. Bilinen tüm gezegenlerde hem hava hem de su yok. Yani bir yaşam yok. Evrenin başlangıcından 13 milyar yıl sonra benzersiz bir tür çıktı: Insan.

Doğu Afrika’daki bir topluluk
Bir kardeşler takımı, insanlığın genetiğini ateşler. Günümüz insanından 5 cm daha uzundular. Doğu Afrika’da Rift Vadisi’nde yaşamını sürdürdüler.

Bir hayvanı avlamak için çeşitli şeyler icat ettiler. Ancak kendilerini korumak ve ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan en büyük şeyi de icat ettiler: Ateş.

Bir kıvılcım, 150 derecedir.

Yaklaşık 70 bin yıl önce birkaç öncü Afrika’dan ayrılarak başka yerlere dağıldı.
50 bin yıl içinde Ortadoğu, Asya, Avrupa ve Avustralya’ya yayıldılar. Dünya yörüngensinden kaymasıyla güneşten uzaklaştı ve ortalama -10’a kadar düştü. Dünyanın üstü buzlarla kaplandı.

Kış koşulları, yaşam şartlarını çok büyük etki eder. Örneğin yabani hayvanlar da değişir. Kurtlar… Hızı saatte 55 kmdir. Çenesi  santimetre kareye 150 kg basınç uygular ki bu da bir kemiği kırabilecek kadardır.

Ancak oradaki topluluk, bu hayvanları da besleyerek evcilleştirdi. En büyük düşmanları en iyi dostları oldu. Artık onlarla avlanıyorlardı.

Insanoğlu daha çok yayılmaya başladı. M.Ö 10 bin yıla kadar insan nüfusu  1 milyona kadar ulaştı. O yıllarda bir fikir insanoğlunu geliştirdi. Kar, yağan yağmura dönüştü.

Dünya, bilinen gezegenler içinde suyun sıvı halde olduğu tek gezegendir. %70’inden fazlası suyla kaplıdır.

Ekim başlayınca insanoğlu gelişti. Bir dönümden yaklaşık yarım ton tohum çıkıyordu. O yıllarda bir kadın tohumların filizlendiğini fark etti. Bilim insanları ona tarımın anası derler.



Yeni tahıl dünyayı gele geçirdi. Buğdayın 27 kilosundan 70 tona yakın ekmek çıkıyor. .

M.Ö 3000 yılına kadar çiftçilik Ingiltere’ye ulaştı.


Savaşın doğuşuyla anıtlar da oluşmaya başladı. Güney Ingiltere’de bir ovada anıl yapıldı: Taş Çember. Ölümden sonraki hayat insanlığın en büyük mimari eserlerini ortaya çıkarttı.



Mısır Piramitleri

Nil Nehri kıyılarında ilk büyük medeniyetlerden birisi inşa ediliyordu. Firavun Kufu için yapılan piramitler bu yıllarda geliştiriliyordu. Sonraki 4000 yıl boyunca insanlar tarafından yapılmış en büyük yapı olarak kalacaktı.



Metal alet yoktu, tekerlekli bir araç da yoktu. Yalnızca testere ve keser tarzı şeylerle tam 35 bin işçi çalışıyordu. Bunun yapımı için kasabalar inşa edildi.



Burada çalışanlar köle değildi. Emeklerinin karşılığını ekmek ve birayla alan usta zanaatkarlardı.
Bu piramitlerin inşaat yapısının başında Heni Yum vardı. Mısır Prensi, Başbakan ve ilk en büyük mühendislerden birisidir kendisi.



Piramit için taşların taşımında tek bir sorun vardı, o da lojistik. Bu ise tek bir icatla çözüldü: Yazı. 3000 yıldır geliştirilen yazı insanoğlunun uzantısıdır.



Piramit 2 milyon taş blokla tamamlandı. Her birisi bir kamyon kadar ağır taşlardan oluşan taşlar yerden 120 metre kaldırılıyordu.

Her 5 işçiden birisi ciddi yaralıydı.

Piramit 20 yılda 2 milyon taşla yapıldı. En derin yerinde firavunun mezarı bulunur.

Yeni şehirler geliştirildi. Ilk tüccarlardan birisi Indi Irum. Kalay ticareti yapıyor. Kalay, bakırla birleştiğinde bronz meydana gelir. Iran ve Afganistan dağlarından çıkartıyorlardı.




Tarihte Bilinen Ilk Savaş

Mısır’da yeni firavun geldi: 3. Tutmasi. Megida’yı ele geçirmek istiyordu. Çünkü ticaret için bir köprüydü. Megida, günümüzde Israil diyebiliriz.



M.Ö 16 Nisan 1957.
Titmasi’nin 12 bin askerlik ordusu vardı. Toplama bir tür, çiftçiler askere çağırılmış. Tecrübeli kişiler de vardı, acımasız Mubya askerleri profesyoneldiler.

Insanlık tarihinde kayda alınan ilk savaştır bu. Incil’de Megida’ya son savaş Armeyada adı verilir.



Mısırlı bir şair, savaşan askerler hakkında şunları demiş:
“Annesinin kucağından koparılan yavru, genç yaşta savaşa çağrılır. Büyüyüp erkek olduğunda, bütün kemikleri dağılır”.

3. Tutmasi Mısır topraklarını o kadar çok genişletti ki genişlik 1 milyon kilometre kareye ulaştı. Iddiasına göre Mısır’ı güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar genişletmiş.



Ateş, tarım, iletişim, yeni şehirler, ticaret yolları ve savaşlarla olan bir bölümdü.  Diğer bölümde Tanrı Krallığı devri bitip farklı bir çağa geçilecek.

Yazan ve düzenleyen: Recep ŞERIT

Keyifli okumalar,
Recep.

Developer.