Ne arayalım?

ARAMIZA KATILIN

BÄ°ZE ULAÅžIN

Adres:

E-posta:

host/bin/bilisimlife.dll

iletisim@bilisimlife.net




 
Rserit
Developer
       
 1026  
 278

Ilk 1 Mayıs şiiri yazan kadın şair: Yaşar Nezihe Bükülmez

“Zevk alamadım hayatın bahârından yazından
Kara bahtım utansın saçımın beyazından “



Tatar asıllı annesi Kaya Hanım, (ismini beğenmeyen babası sonradan Eda olarak değiştirtir) 5 kız çocuk doğurduktan sonra 25 yaşında veremden ölür. Ardından Yaşar Nezihe hariç diğer 4 kardeşide aynı hastalıktan ölür. Fatih'teki virane evlerinde alkolik babası, engelli amcası ve gençlik aşkına sadakatinden dolayı hiç evlenmeyen teyzesi ile büyür.

Okul çağına gelince mahalle mektebine gidip “Ben öksüzüm Hoca efendi beni de okutun” der. Arkadaşları ona “Kendi gelen” lakabını takar. Bunu duyan babası belediye kantarcısı Sarhoş Kadri efendi “Babıali'ye katip mi olacaksın!” diyerek saçlarından sürükleyerek kızını evden atar.

Buna rağmen okumaktan vazgeçmeyen Yaşar Nezihe komşularına sığınır, dere kenarlarından papatya, ısırgan otu, deve dikeni, ebegümeci vs. tohumları toplayarak aktarlara satarak kazandığı para ile bir sene kadar okumayı başarır. Başka tahsili yoktur. Hayatı boyunca geçimini sağlayacağı dikiş nakışı mahalledeki kız arkadaşlarından, şiir yazmayı da kendi kendine öğrenmiştir. 14 yaşında Ahmet Rasim'in çıkardığı “Hanımlara Mahsus Malûmat” adlı gazetede bir şiir okur ve şiir yazmaya başlar. Mazlume, Mahmure mahlasları ile şiirler yazar ve ilk şiiri 15 yaşında yayınlanır ve Ahmet Rasim tarafından çok beğenilir. 16 yaşına kadar tüm parasını aşk romanlarına harcar.

16 yaşında mahalle karakolundan Hilmi Çavuş'a aşık olur. Bir gün bohçacı bir kadın bir mektup getirir Hilmi’den, “Gonca dehanım, muhabbetli sultanım” diye başlayan bu mektup ile başlayan yazışmaları yıllarca sürecek ama hiç beraber olamayacaklardır.

Ilk eşi, daha önce 3 evlilik yapmış ancak çocuk sahibi olamamış olan Evkaf kâtibi Atıf Zahir Efendi kendisinden 27 yaş büyüktür. Eve içgüveysi gelir ve 1 yıl sonra çocuğu olmuyor diye Yaşar Nezihe'yi boşar.

Ikinci eşi Mühendis Mehmet Fevzi Bey ile 6 yıl evli kalır ancak beraber geçirdikleri zaman 6 aydan fazla değildir. 3 çocukları olur bu evlilikten. Bir gün Fevzi Bey evi terkeder. Ardından geçen sürede iki çocukları gıdasızlıktan ölür. Neziha Hanım kalan çocuğunu, Esirgeme Kurumu'na ve Hilal-i Ahmer'e nakış işleyerek, yapay çiçekler yapıp satarak, komşularının cephedeki eşlerine, çocuklarına mektuplar yazarak, şark pazarında çalışarak, darphanede işçilik yaparak kazandığı para ile okutur. 5 yıl sonra Fevzi Bey yanına gelmesi için haber gönderir. Sonrasını şöyle anlatıyor;

“Ağır hasta imiş, beni evine çağırıyordu. Hiç titremeden gittim. Karyolasında son dakikalarını yaşıyordu. Benim elimden bir yudum su istedi. Arzusunu hemen yerine getirdim. Suyu içtikten sonra yaşlı gözlerle;

- Beni affet Nezihe, dedi.

Beynimde, beş yıllık sürünmenin, onun yüzünden fidan gibi iki çocuğumu kaybetmenin tartışmasını yaptım. Çektiğim acılarla nasırlaşmış kalbimin son cevabını verdim:

-Affedemem…

Üç saniye sonra gözlerini kapadı. Avucumun içindeki eli buz gibi soğudu, ölmüştü”


Üçüncü eşi, daha öncesinde 10 kadar evlilik yaşamış olan hikayeci ve tahrirat katibi Yusuf Niyazi Bey ile 2 yıl kadar nişanlı kalıp, ardından nişanı bozup, babasının ölümünden sonra evlenip, evlenedikten 50 gün sonra da boşanmışlardır. Boşanma sebepleri Yusuf Niyazi Bey'in 2 karısının daha olmasının ortaya çıkmasıdır. Yine de boşandıktan sonra 40 yıl boyunca mektuplaşmaya devam ederler. (öeh)

45 yıllık memuriyeti sonrasında koleradan ölen babasından dolayı 22 yaşında bağlanması gereken maaş 34 yaşında ancak bağlanır fakat 50 Kuruş gibi cüzi bir paradır. Bu gecikmiş ve komik aylığı gazetelere yolladığı protesto mektuplarıyla kınar. Matbaa çalışanlarının grevini anlatan şiiri ve bu grev sırasında yaptığı bir konuşma yüzünden soruşturma da geçirir. Nezihe Muhittin Hanımın (Osmanlı dönemi feministlerinden. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı henüz verilmemiş iken 1923 haziran seçimlerinde kendisine 4 şehirdeki sandıklardan oy çıkmış falan çogacayib) ilgisi sayesinde kurtulur. Soyadı kanunu çıkınca da “Bükülmez” soyadını alır. Muhtemel bir silme politikası sebebi ile ölmeden otuz altı yıl önce öldüğü duyurulmuştur. Iki kez intihar teşş-ebüsünde bulunduğu hayatı doksan bir yıl sonra, 1971'de biter.

Bir deste menekşe(1915) ve Feryadlarım(1924) adlarında iki şiir kitabı bulunmakta. Kendisinin “Eski zaman dergilerinde en çok benim şiirlerim yayınlanırdı. Bunların tümü yaslı, dertli ve acılı şeylerdir. Bestelenen bir iki şarkım vardır ki, meyhanelere devam eden mutsuz kişileri ağlatırdı ” diye bahsettiği 250 kadar şiiri bestlenmiştir. Bir örneği: Kazancı Bedih – Mecnun isen sana Leyla mı bulunmaz.



Bir Mayıs

Ey işçi

Bugün hür yaşamak hakkı seninken
Patronlar o hakkı, senin almışlar elinden.

Sa'yınla edersin de "tufeyli"leri zengin
Kalbinde niçin yok ona karşı, yine bir kin?

Rahat yaşıyor, işçi onun emrine münkâd;
Lakin seni fakr etmede günden güne berbâd.

Zenginlere pay verme, yazıktır emeğinden.
Azm et de esaret bağı kopsun bileğinden,

Sen boynunu kaldır ki onun boynu bükülsün.
Bir parça da evlatlarının çehresi gülsün.

Ey işçi

Mayıs birde bu birleşme gününde
Bişüphe, bugün kalmadı bir mani önünde.

Baştanbaşa işte koca dünya hareketsiz;
Yıllarca bu birlikte devam eyleyiniz siz.

Patron da fakir işçilerin kadrini bilsin,
Ta'zim ile, hürmetle sana başlar eğilsin,

Dün sen çalışırken bu cihan böyle değildi,
Bak fabrikalar uykuya dalmış gibi şimdi.

Herkes yaya kaldı, ne tren var, ne tramvay
Sen bunları hep kendin için şan-ü şeref say.

Birgün bırakınca işi halk şaşkına döndü,
Ses kalmadı, her velvele bir mum gibi söndü.

Sayende saadetlere mazhar beşeriyet;
Sen olmasan etmezdi teali medeniyet.

Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!
Kuvvetedir hak. Hakkını haksızlara anlat.
(Yaşar Nezihe Bükülmez)

Insanlar bu kadar çileye nasıl katlanmışlar, akıl almaz. Bununla da kalmayıp sürekli üretmişler. Bunu başaran bir toplumun kadınıdır Yaşar Nezihe.

Kendisini rahmetle anıyoruz.

Yararlanılan kaynaklar: Ekşi Sözlük, Iyiymiş Grubu (
Facebook)

Developer.


 
Enes
Emekçi
       
 219  
 134

Her şeye rağmen hayatta kalma mücadelesi vermişler.

Emekci.